Ayak çıbanı

Kıl köklerinin stafilokok adlı bakterlerin yol açmış olduğu enfeksiyon sonucunda iltihaplanması sonucu oluşmaya başlamış olan çıban, bir tür deri hastalığıdır. Kıl köklerinin doğası gereği yağlı olması, iltihabın hızla çoğalmasına neden olur. Her ne kadar insan derisi; bakteri, virüs ve mantarlara karşı mühim bir müdafa duvarı oluştursa da deri yüzeyinde hasarlanma meydana ulaştığında bakteriler vücuda bu zayıf noktalardan dahil olur. Çıbana neden olan stafilokok bakterileri de bilhassa kıl köklerinden vücuda girer. Kısa bir süre içinde kıl kökü çevresinde birkaç santimetre çapında kırmızı bir şişlik oluşur.

Ağrılı ve sert olan çıbanın dış kısmı daha koyu renklidir. İçinde bakteri, kan ve ölü hücrelerden oluşan bir sıvı barındırır. Fronkül ya da karbonkül olarak da tanımlanan çıban, rahat bir enfeksiyondan yaşamı tehdit edecek şiddetli klinik vakalara dönüşebilir. Birden fazla kıl kökünde çıban oluşması fronküloz olarak tanımlanırken deri altı yağ tabakasını etkileyen çıbanlar, karbonkül olarak adlandırılır. Çıban, sıhhatli genç kişilerde de görülse de çoğu zaman ileri yaşlarda daha sık görülür. Bazı durumlarda kişinin genel sıhhat durumunu etkileyebilen çıban, ateş ve hâlsizliğe yol açabilir. Sadece çoğunlukla iz bırakarak kendiliğinden iyileşme eğilimindedir.

Çıban emareleri nedir?

Çoğu zaman bağışıklık sistemi zayıf kişilerde, diyabet ve aşırı kiloluluk hastalarında daha sık görülen çıban, hijyen koşullarının kafi olmaması durumunda da ortaya çıkabilen bir tür enfeksiyondur. Stafilokok bakterilerinin yol açmış olduğu çıban, oluşumunun ilk zamanlarında hafifçe kızarıklık ya da sivilce şeklinde emare gösterir. Arkasından hafifçe bir şişlik ve yanma ile büyümeye adım atar.

Deri yüzeyinde bezelye ya da nohut büyüklüğünde şişliğe neden olan çıban, sert bir dokuya haizdir ve dokunulduğunda ağrıya neden olur. Çıban çevresinde oluşan kızarıklık, ısı artışı ile beraber görülebilir. Çıbanın ortasında çoğunlukla beyaz ya da sarı renkli bir uç bulunur. Ağrısı giderek artan çıbanın oluşturduğu irin, bilhassa bağışıklık sistemi zayıf kişilerde kana karışarak vücuda yayılabilir. Bu tip durumlarda çıban; ateş, hâlsizlik, üşüme ve titreme benzer biçimde emarelere niçin olur.

 

Çıban kimlerde daha sık görülür?

Çıbanın oluşumunda rol oynayan stafilokok bakterisinin yol açmış olduğu enfeksiyon, bilhassa bağışıklık sistemi zayıf kişilerde görülür. Sadece hijyenik koşullara dikkat etmeyen ya da fena hijyen koşullarına haiz yerlerde yaşayanlarda da görülebilir. Vücut tüylerini ve sakallarını yeni kesmeye başlamış kişilerde de çoğunlukla görülen çıban, bilhassa kısa ve kalınca kılların bulunmuş olduğu bölgelerde yaygındır. Tüm bunların haricinde çıban şu kişilerde de çoğunlukla görülebilir:

Yaşlılar

Sıcak ve nemli ilkime haiz bölgelerde yaşayanlar

Aşırı terleyen kişiler

Yağlı cilt tipine haiz kişiler

Böbrek hastalığı olanlar

Diyabet hastaları

Karaciğer hastalığı olan kişiler

Aşırı kiloluluk hastaları

Kronik deri hastalığı olanlar

Çıban türleri nedir?

Pek oldukca çıban türü bulunmakla birlikte çoğunlukla karşılaşılan çıban türleri şunlardır:

Doğu Çıbanı: Halep çıbanı, Bağdat çıbanı ve güzellik yarası olarak da malum doğu çıbanı, kutanöz leishmaniasis adlı paraziti taşıyan kum sineklerinin ısırması ile insana bulaşır. El, ayak ve yüz bölgesinde sivilce şeklinde başlamış olan ve 1-2 santimetre çapında yaralara neden olan bu enfeksiyon, tedavi edilmediğinde kalıcı ize neden olur.

Kara Çıban: Şarbon olarak da malum kara çıban, halk içinde çoban çıbanı benzer biçimde değişik isimlerle de anılır. Bacillus anthracis bakterisinin yol açmış olduğu hastalık, inek, koyun ve keçi benzer biçimde hayvanlardan ya da bakterinin bulunmuş olduğu eşyalara temas sonucu insana bulaşabilir. Bulaştığında deride kabarıklık ve kaşıntıya neden olan içi su dolu kabarcık şeklinde görünen çıbanın orta kısmı zaman içinde kararır ve ağrısız bir yara hâlini alır.

Şirpençe Çıbanı: Aslan pençesi olarak da malum çıbanın tıptaki adı karbonküldür. Staphylococcus aureus bakterisinin yol açmış olduğu bu çıban türü öteki çıban türlerine bakılırsa oldukca daha ağır seyirlidir. Deride çıban oluşumunun yanı sıra ateş, titreme ve üşüme benzer biçimde emarelere neden olur.

Çıban iyi mi önlenir?

Çıban oluşumunu engellemenin en rahat, etkin ve ucuz yolu kişisel hijyene dikkat etmektir. Duş esnasında, çıban oluşumunun yoğun olduğu ense, boyun, kalça ve bacak benzer biçimde bölgeler iyi yıkanmalıdır. Tıraş bıçağı ile tıraş olmak yerine elektrikli tıraş makinesi kullanımı cilt hasarını azaltacağından çıban oluşumunu engelleyebilir. Dar ve kısıtlayıcı giysiler yerine vücudun rahatça hava alabileceği giysiler tercih etmek ter oluşumunu, terleyen bölgelerin daha sık temizlenmesi de çıban oluşumunu engelleyebilir.

Çıban iyi mi tedavi edilir?

Kızarıklık ve kaşıntı hissi ile oluşmaya başlamış olan çıban, bir süre sonrasında ağrılı bir şişlik hâlini alır. Genel anlamda iyice olgunlaşmasının peşinden kendiliğinden patlayarak iyileşir. Bu benzer biçimde durumlarda çıban, tedaviye gerek kalmaksızın iyileşebilir. Çıbanın patlamasından sonrasında yeni bir enfeksiyona açık hâle gelen bölgeye çıplak elle dokunulmamalı ve bölge iyice temizlenmelidir. Çıban oluşumu, erken dönemde fark edilirse günde birkaç kez çıbanın üstüne sıcak pamuk koymak, fazla bastırmadan bölgeyi temizlemek, çıbanın büyümeden iyileşmesini sağlayabilir. Sadece çıban sayısı fazlaysa, çıban oluşumu devamlı yine ediyorsa ve bağışıklık sisteminin zayıf bulunduğunu gösteren öteki emareler var ise şahıs, ne olursa olsun hekime başvurmalıdır.

Bu tip vakalarda doktor, fizik muayene yaptıktan ve hastanın öyküsünü dinledikten sonrasında lüzumlu gördüğünde ek laboratuvar tetkikleri isteyebilir. Tabip, tedaviyi kişinin genel durumuna ve çıbanın türüne bakılırsa düzenler. Genelikle kişiye antibiyotikli krem ya da antiseptik solüsyon reçete edilir. Ağrı düzeyi fazlaysa doktor, lokal olarak kullanılacak ağrı kesici krem de verebilir. Bazı durumlarda çıban ameliyatı olarak da malum yöntemle steril ortamda uygun araçlarla çıbanın içinde bulunan irinin boşaltılması da sağlanır. Çıbanın, kişinin kendisi tarafınca sıkılması ya da içinin boşaltılmaya çalışılması, enfeksiyonun yayılmasına yol açabilir. Bilhassa göz altı, burun ve kulak bölgesinde yer edinen çıbanlara uygun olmayan yollarla meydana getirilen müdahaleler, enfeksiyonun beyne ulaşmasına ve oldukca daha ciddi sıhhat problemlerine yol açabilir.